Beymen Grup CEO'su Elif Çapçı
İş hayatına atıldığından bu yana sayısız başarıya imza atmış ve müthiş bir çalışma gücüyle üretmeye devam eden bir isim Elif Çapçı. Mağazalaşma yolunda yepyeni ve bambaşka bir Beymen mağazasını İzmirlilerle buluşturmanın heyecanını yaşarken yakaladık Elif Hanım’ı ve aklımızdaki tüm soruları yönlendirdik. Bu aşamaya nasıl geldi, kariyeri tırmanışa nasıl geçti, pandemi sürecindeki çalışma prensipleri ne denli değişti ve yepyeni mağazanın hayata geçme prosedürüne dair tüm planlama nasıl ilerledi? Aklımızdaki tüm soruları yanıtlayan Elif Hanım, gençlerin ve çalışma hayatındaki tüm kadınların örnek alabileceği harika bir iş insanı.
RÖPORTAJ Tuğçe Orçunus
Sizi biraz kariyer geçmişinizle tanıyabilir miyiz?
Bilkent İşletme Fakültesi’nden mezun olduktan sonra Duke Üniversitesi’nde MBA yaptım. Kariyerime Bain & Company danışmanlık servisinde başladım. Ardından Citigroup New York, Brüksel ve Londra ofislerinde çalıştım ve bir sonraki adımda, Citibank Türkiye’de perakende bankacılık operasyonunun başına geçtim. Beymen, Bain & Company’de çalıştığım dönem müşterimizdi, birlikte ortak projeler geliştirmiştik. Yıllar sonra yollarımız tekrar kesişti; 2008 yılında, Boyner Holding Başkan Yardımcısı olarak perakende sektörüne geçiş yaptım. 2009 yılındaysa Beymen CEO’su oldum. 2019 yılında Beymen ile AyMarka’nın Beymen Grup adı altında bir araya gelişini takiben, Beymen Grup CEO’su ve Yönetim Kurulu üyesi olarak görevime devam ediyorum.
Öncelikle Beymen İstinyePark İzmir mağazanızın açılışı için sizi kutlarım. Nasıl bir his yepyeni mağaza oluşumları?
Her yeni mağaza bizim için yepyeni bir heyecan demek. Mağazalarımızı zamanın ruhunu yansıtan sosyal yaşam alanları olarak konumlandırıyoruz ve her bir Beymen mağazası, farklı karakteristik özellikleriyle bir diğerinden ayrılıyor. Proje aşamasından dekorasyona, ürün seçkisinden fiziki detaylarına kadar mağazaların tüm niteliklerini öncelikle lokal müşterimizi memnun edecek öğelerle biçimlendiriyoruz. Bu anlamda Beymen İstinyePark İzmir,bulunduğu bölgenin mimari ve kültürel değerlerini gururla yansıtan, Ege kadar özel bir mağaza oldu. Kaldı ki İstinyePark İzmir, uzun zamandır hem İzmirlilerin hem de bizim heyecanla beklediğimiz bir projeydi. Beymen Grup olarak son dönemde gerçekleştirdiğimiz en önemli yatırımlardan biriolan bu amiral mağazamızı, Ege bölgesinde lüks alışverişin nabzını tutacak bu muazzam proje dahilinde hayata geçirmekten mutluluk duyuyoruz.
Beymen İstinyePark İzmir’in karakteristik özellikleri neler?
Beymen İstinyePark İzmir’de sanatın duygu uyandıran, estetik değerleriyle esin veren yönündenhareketle, moda ve çağdaş sanatı ayrıcalıklı Beymen deneyiminin bir parçası olarak bir arada sunma kararı aldık. Zira bugünün mağazacılığında insanlara ilham veren, deneyimleri güçlendirerek bağ kuran bir tavır; yepyeni bir lüks anlayışı hakim. Biz de Egeli ve İzmirli çağdaş sanatçıların resimden heykele, video art’tan enstalasyona çok sayıda sanat eserine mağazamızda alan açtık. Alanlarımızı bu eserlere uygun olarak kurguladığımız için mimari projemizin devam eden çok özel birer parçasına dönüştüler. Farklı disiplinlerden sanatçıların eserleri kimi zaman uzun bir yürüyüş aksının sonunda, kimi zaman sürpriz şekilde karşınıza çıkıyor. İzmirli seramik sanatçısı Aslı Şarman’ın Ege’den beslenen doku ve imgelerle yarattığı rölyef yerleştirmesi Beymen Home bölümüne değer katan bir öğe örneğin. Tasarımcı Nahide Büyükkaymakçı’nındeniz kabuğu formlarından yarattığı dev enstalasyonu, Kozmetik bölümüne feminen, zarif bir dokunuş getirdi. Kadın çanta ve ayakkabı alanımızın odağında ise mağazanın şimdiden çok özel, daimi parçalarından biri olan Ebru Döşekçi’nin yerleştirmesi bulunuyor.
Beymen İstinyePark İzmir’in konsepti ve dekorasyon detayları da oldukça merak konusu. Biraz ipucu alabilir miyiz?
Egeli ve İzmirli Beymen dostlarımız mağazamızı ziyaret ettiklerinde, kendilerine tanıdık gelecek pek çok detay görecekler. Mağazanın dış cephesinde yer alan Efes’i hatırlatan görkemli sütunlar, Ege’nin kemerli mimarisinden esinlenen ana girişlerimiz, yüzeyiyle Ege denizinin dalgasını anımsatan nadir Azul Macaubas mermerinden mozaik çalışmalar, Ege yöresinde dokunmuş özel tasarım kilimler… Beymen İstinyePark İzmir’in dış cephe tasarımından tutun iç dekorasyonunda gördüğünüz her bir detayda İzmir ve Ege mimarisinden, bölgenin binlerce yıllık tarihiyle medeniyetlere yön veren geçmişinden, kültüründen, doğasından izler bulacaksınız. Beymen İstinyePark İzmir’in mimarisini, alanında global bir yıldız olan Universal Design Studios ile tasarladık. Bu yönüyle mağazanın, İzmir’in ve Ege bölgesinin ikonik sembollerinden biri olacağına inanıyoruz. Beymen İstinyePark İzmir için özel tasarladıkları parçaların yanı sıra İspanyol mimar ve tasarımcı Patricia Urquiola gibi alanına yön veren tasarımcıların işleriyle de karşılaşacaksınız.
Beymen İstinyePark İzmir ağırlıklı olarak hangi marka ve kategorilerden oluşuyor?
Beymen İstinyePark İzmir, iki kata yayılan yaklaşık 4 bin metrekare alan üzerine kurulu bir “Mega Beymen”. Zorlu Center ve İstinyePark İstanbul’dan sonra Türkiye’deki üçüncü büyük mağazamız bu ve misafirlerimizi, kadın ve erkek koleksiyonlarımızla hazır giyimden aksesuara 900’ü aşkın global marka ile buluşturuyoruz. Bottega Veneta’dan Saint Laurent’a, Brunello Cucinelli’den Valentino Garavani’ye, Balmain’den Alexander McQueen’e en prestijli modaevlerinin sezon koleksiyonlarını, en yeni çanta ve ayakkabı tasarımlarını Beymen dostlarının beğenisine sunuyoruz. Ayrıca, özel girişleriyle bağımsız birer butik gibi kurgulanan; exclusive markaları ve geniş ürün seçkisiyle büyük ilgi göreceğine inandığımız Kozmetik ve Beymen Home alanlarıyla İzmir’e yepyeni bir lüks deneyimi yaşatmayı hedefliyoruz.
Özellikle pandemi ile birlikte online satışa yönelim oldukça fazla. Beymen online alışveriş konusunda ne durumda?
Mağazacılık alanında olduğu gibi online lüks perakendede de Türkiye’de pazar lideriyiz. 2010 yılında “Türkiye’nin online moda destinasyonu” mottosu ile hayata geçirdiğimiz Beymen.com, hızla büyümeye devam ediyor. Eylül 2021 itibariyla yaklaşık 610 Milyon TL’lik satış gerçekleştirdik. 2021 Eylül sonu itibarıyla Beymen.com’un cirosu, geçen yıla kıyasla yüzde 66 büyüdü. 2022 ile birlikte vizyonumuz, Beymen.com’u mağazacılık seçkimizin çok ötesine geçen, modanın yanı sıra müşterilerimizin farklı yaşam stili ihtiyaçlarına hitap eden yepyeni kategori ve markalarla buluşturmak. Bu lüks odaklı marketplace altyapımız üzerinde yoğun olarak çalışıyoruz. Yaklaşık 100 kişilik e-ticaret kadromuzla, kendi geliştirdiğimiz yazılım altyapısını daha ileriye taşımak için çalışmalara devam ediyoruz.
Türkiye’nin en güçlü 50 İş Kadını listesinde siz de varsınız. Gerçekten bunun bir sırrı olmalı…
Aslında birden fazla sırrı var. Öncelikle elbette işinden mutlu olmak. Çünkü insanın yaptığı işi sevmesinin, hayatının tamamını etkileyen bir yanı olduğunu düşünüyorum. Bunun yanı sıra iyi ekiplerle çalışmak ve asla başardım demeden sürekli gelişim için kendinle yarışmak da çok önemli. Ekipçe hep beraber ortaya koyduğumuz performansın sonucunda hedeflerimize ulaşmak ve bu esnada karşılıklı olarak birbirimize değer katmak, yaptığımız işi daha da anlamlı hale getiriyor.
Pandemi sonrası mağazacılık anlamında farklı düşünceleriniz ve yönelimleriniz var mı? İleriye dönük yepyeni planlarınız merak konusu. Mesela fiziksel mağazacılık bir gün tarih olacak mı dersiniz?
Online mağazacılık yükselişini sürdürürken, deneyim odaklı fiziksel mağazacılık da önemini koruyor. Beymen’lerde bir ürün alışverişinden öte bir deneyim sunuyoruz. Mağazalarımızda dünya modasının en trend ürünlerini, en yeni koleksiyonlarını incelemek, danışmanlarımızın kurduğu yakın iletişim, mağazalarımızdaki kafe ve restoranlarda dostlarla bir araya gelmek, organize ettiğimiz moda ve sanat aktivitelerine katılmak… Bunların tümü zihin açan, bir yaşam stili sunan, kişiye ilham olan yaklaşımlar. Kısacası Beymen ayrıcalığını ortaya koyarak sunduğumuz bu deneyim müşterilerimiz için çok değerli. Bir diğer yandan, bugün artık fiziksel mağazaların online alışverişle iç içe geçtiği hibrit bir model söz konusu.Yatırımlarımız da hızla bu yöne kayıyor. Beymen olarak zamanın ruhunu yansıtan en yenilikçi uygulamaları, farklı ve özel deneyimleri mağazalarımızda ve online kanallarımızda Beymen dostlarıyla buluşturmaya devam edeceğiz.
Yeni nesil çalışma arkadaşları hakkındaki düşüncelerinizi merak ediyorum. Z kuşağının markaların bünyesine olumlu veya olumsuz olarak neler kattıklarını düşünüyorsunuz?
Yeni teknolojilerin şekillendirdiği dünya düzenine doğan ve bu teknolojilerle büyüyen, sorgulayan, kendi gerçeklerini yaratan Z kuşağı, tercihleri ve satın alım alışkanlıklarıyla moda trendlerinin şekillenmesinde önemli rol oynuyor. İlham veren, farklılıklara saygı duyan, şeffaf, otantik, sürdürülebilir, vizyon sahibi markaları seviyorlar. Kişiselleştirilmiş ürünleri, lüksü hayatlarından eksik etmiyorlar. Özellikle deneyime ve öyküsü olan lükse önem veriyorlar. Beymen Grup olarak Z kuşağının tüketim alışkanlıklarını ve dijital dünyaya bakış açılarını yakından takip ediyoruz. Bu bağlamda dijitalleşme, son yıllarda en önem verdiğimiz, yoğun yatırım yaptığımız kanallardan biri. Marka satın alma süreçlerimizden satışa, mağazalarımızın görsel düzenlemesinden kendi koleksiyonlarımızın tasarımına, marka işbirliklerimizden online ve offline kanallarımızla ilgili aldığımız kararlara, Z kuşağının değerlerini ve taleplerini kapsayan aksiyonlara öncelik veriyoruz. Önümüzdeki beş yıl içinde, Z kuşağının çalışma hayatına daha fazla dahil olmasıyla birlikte, kadromuzda yüzde 50’ler seviyesini oluşturacağını öngörüyoruz. İnsan Kaynakları ekibimiz, iş hayatı dinamiklerini değiştiren Z kuşağından yetenekler için özel İK stratejileri geliştiriyor. Teknoloji hakimiyeti ve yaratıcılığı yüksek bu jenerasyonun lüks perakende sektörünü keşfetmelerine, lüksü deneyimleyerek öğrenmelerine, şirketin üst yöneticilerinden mentorluk alarak bir diğer kuşağın deneyim ve bilgi birikiminden faydalanabilmelerine olanak sağlayan, mağaza ve departmanlarda rotasyonlu çeşitli programlarımız bulunuyor.
Sosyal sorumluluk adına çok güzel projelere imza atıyorsunuz. 2022 için yeni planlarınız var mı?
Sosyal sorumluluk daima odağımızda, bu alanda çok sayıda proje gerçekleştirdik. Son olarak Toplum Gönüllüleri Vakfı ile Dünya Kadınlar Günü için dünyadan ve ülkemizden 33 başarılı kadının katılımıyla hayat bulan “Hayallerim Kadar Güçlüyüm” projesini anabilirim; ilham veren bir iş oldu. Sürdürülebilir moda konusunda ise kendi tasarlayıp ürettiğimiz markalarımızda, organik ve geri dönüşümlü elyaf kullanımı, yüzde 95’e kadar daha az su ve yüzde 80’e kadar daha az elektrik tüketen ekolojik yıkama gibi sürdürülebilir standartlara uygun üretim süreçlerini izliyoruz. Bunun yanı sıra ithal markalarımızın da bu konuya önem vermelerine dikkat ediyoruz. Beymen olarak değişmeyen bir diğer önceliğimiz Türk tasarımcılar için bir platform görevi görmek ve onları gerek Türk modaseverler gerek global moda dünyasıyla tanıştırmak. Bugün dünyada tanınan ve başarılarıyla adından söz ettiren Türk tasarımcılara baktığımızda pek çoğunun yolunun Academia Genç Yetenek Yarışması’ndan, Beymen’den geçtiğini; uluslararası zemine uzanan başarı hikayelerinde Beymen’in önemli bir köprü görevi üstlendiğini görüyoruz. Bu misyonumuzu çok önemsiyoruz.
Bu denli yoğun ve hareketli bir sektörde çalışan bir kadın olarak özel hayatınızda zorlandığınız veya durmak istediğiniz anlarda nasıl yeniden motive oluyorsunuz? Yeni nesil için oldukça kritik bir viraj bu. Çünkü genellikle yorulduklarında durup soluklanmak yerine pes etmeyi tercih eden birçok çalışanla karşılaşıyoruz.
Kişi, kendine ve yeteneklerine inanmalı; değişiklikten, konfor alanının dışına çıkmaktan, risk almaktan korkmamalı. Çünkü iş hayatında zorluklar da fırtınalar da kaçınılmaz. Bunlarla karşılaşıldığında hazırlıklı olmak, pes etmeden azimle çalışmak, bakış açısını değiştirmek ve değişime ayak uydurmak başarıyı getiriyor.
Son olarak yeni çalışma düzeni hakkındaki fikirlerinizi almak isteriz. Her şirket şimdilerde kendi hibrit çalışma düzenini oluşturuyor ve uzaktan çalışma sistemine geçiyor. Bu konuda sizin düşünceleriniz ve planlarınız neler?
Uzaktan çalışma modeli, içinde bulunduğumuz dönemde zorunluluk haline geldi. Beymen Grup olarak merkez ofisimizde hibrit çalışma modeliyle ilerlemeye devam ediyoruz. Hibrit çalışmada verimlilik için en önemli üç etken; iş disiplini, konsantrasyon ve zaman yönetimi. Kurum kültürü de çok önemli. Doğru strateji ve kurgu ile yönetilebilirse, evden çalışma modeli verimlilik artışı ve kaynak tasarrufu sağlayabiliyor. Grup olarak ekiplerimiz ile bu süreci başarıyla yönettiğimizi düşünüyorum.
