İlayda Alişan x BeStyle On Air

Oyunculukta ismini duyurmayı başaran, büyük bir kitle tarafından fazlasıyla sevilen bir isim İlayda Alişan. Şimdilerdeki projesi Şampiyon için de çok heyecanlı. Modaya olan ilgisinden gerçekleştirmek istediği projelere varana dek tüm detaylarıyla tanıdık İlayda’yı.

İlayda Alişan’ı gördüğümüzün dışında bir de senden dinleyebilir miyiz?

Çok sakin ama dinamik, fazla utangaç, yemek yemeyi çok seven, duygularıyla yaşayan kendi halinde biriyim işte. Aslında gördüğünden çokta farksız 🙂

Oyunculuğa nasıl başladın peki İlayda? Hep hayalinde var mıydı oyunculuk?

Çok küçüktüm başladığımda. Lisedeyken dizi teklifi geldi deneme çekimine gittim. Bir hafta sonra geri dönüş aldım ve sonra sete girdim. Sanırım ilk dizi görüşmem oydu. Hep bir ilgim bir merakım vardı ama aslında bakarsan çokta oyunculuk hayallerim yoktu benim. O zamanlar üniversitede psikoloji okumak istiyordum. Fakat yaptıkça dedim ki ben bunu yapmalıyım. Kendimi başka bir meslekte hayal edemiyorum. Çok garip o bağ.

“Bir Çocuk Sevdim” ilk dizin. Teklif geldiğinde neler hissettin? Heyecanını tahmin bile edemiyorum zaten.

Teklif geldiğinde, görüşmeye çağrıldığım gün okulda maçım vardı. O yüzden maçı bırakıp hiç gitmek istemiyordum. Takım arkadaşlarımın ısrarı üzerine gittim. Ben böyle şeylere çok inanırım. Belki o gün, o görüşmeye gitmeseydim şu an bu işi yapmıyor olabilirdim. Bence benim hayatıma dokunan önemli günlerden biridir o gün. O yüzden “Bir Çocuk Sevdim” benim için çok özeldir.

Çukur dizisinde de rol aldın ve adeta reyting rekorları kıran bir dizi. Bu kadarını bekliyor muydun?

Açıkçası bekliyordum. Çukur’un dünyası çok farklıydı. Alışagelmişin tersine farklı bir konusu vardı. Bu senaryonun üstüne müthiş bir kadro kuruldu. Zaten böyle bir işin reyting rekorları kırmaması çok zor olurdu.

Peki Çukur dizisi hayatında neleri değiştirdi? Yıllar sonra “Çukur” dendiğinde aklında ne belirecek mesela?

Çukur’dan çok şey öğrendim. Çok iyi oyuncularla, ustalarla çalıştım. Çok güzel arkadaşlıklar edindim. Akşin’i çok sevdim. Çok eğlendim, çok keyif aldım ve güzel anıların olduğu rafa kaldırdım Çukur’u. Çok kıymetli ve yeri ayrı benim için. Ayrıca dönüm noktam olduğunu düşünüyorum. Yıllar sonra da aklıma bu gelir sanırım.

Genç yaşında büyük bir kitle tarafından izlenmek nasıl bir duygu? İnsanlar senin en çok hangi özelliğini sevmiş olabilir sence?

Çok güzel ve benim için büyük bir motivasyon sebebi. Bir yerlerde seni seven insanların olduğunu bilmek çok kıymetli. Benim en çok bu özelliğimi sevmişlerdir diyemem bunu bilemem ama o sevgiye karşılık verebilmeyi ve bunu konuşabilmeyi çok isterdim..

Şimdiki projen olan Şampiyon dizisi nasıl gidiyor? Set hayatının ne kadar yorucu olduğunu biliyorum ama setteki günlerinizi de merak ediyorum. Bir set günü nasıl geçiyor?

Şampiyon çok güzel gidiyor. Çok keyifli huzurlu bir dünyası var. O kadar çok eğleniyoruz ki sette, ben bazen gülmekten çekemiyorum 🙂 Biraz yoğun çalışıyoruz, bu yüzden genelde tüm günüm sette geçiyor. Sabah gelip hemen hazırlığa başlıyoruz ardından saç, makyaj ve kostüme geçiyorum. Sonrasında sahnelere geçiyoruz, aslında o kadar yoğun geçiyor ki akşam nasıl oluyor, gün ne ara bitiyor anlayamıyorum bile.

Setten arta kalan zamanlarda ne yapıyorsun? Okula gidip gelmeler de yapıyor musun?

Aslında bakarsan bir süre sonra bizim sosyal alanımızda set olmaya başlıyor. Arta kalan zamanlarda setim olmadığında arkadaşlarıma ve aileme vakit ayırıyorum, dinlenmeye çalışıyorum. Bu zaten bir ya da iki gün oluyor. Maalesef iş yoğunluğundan dolayı okulumu dondurdum, o yüzden şimdilik okula gitmiyorum. Çünkü okul benim için tam zaman ve disiplin gerektiriyor. Şu tempoda biliyorum ki devam edersem gereken özeni gösteremeyebilirim. O yüzden bir süre işime yoğunlaşmaya karar verdim.

Peki karaktere nasıl hazırlanıyorsun?

Her iş öncesinde senaryo ve karakter analizi yapıyorum. Sonrada bir kağıda uzun uzun yazıyorum neleri sever, neleri sevmez. Senaryo üzerinden karaktere günlük yazıyorum. Hocamla uzun uzun provalar yapıyorum. İnanmaya ve anlamaya başladığım zaman zaten kendiliğinden gelişiyor.

Hiç oturup kendini uzun uzun izlediğin oluyor mu? Nasıl tepkiler alıyorsun dışarıda?

Eğer o gün setim yoksa bölümü mutlaka izliyorum. Neler yapmışız diye. Genelde yalnız izlemeyi seviyorum, özellikle o gün önemli bir sahnem varsa. Aslında aldığım tepkiler oynadığım karaktere göre biraz değişiyor. Eğer kötü bir karakter oynuyorsam kötü yorumlar alıyorum 🙂

Oyunculukta güzellik sence bir avantaj mı?

Evet maalesef. Hatta avantaj değil, güzelliğin çok daha ön planda olduğu bir dönemde iş yapıyoruz. Güzel görünmenin, ekrana yakışmanın önemli olduğunu bende düşünüyorum fakat bu işin herşeyin ötesinde duygularla yapıldığına inanıyorum.

Kendine bir yol çizdin mi? Oyunculuğa hayat boyu devam etmeyi planlıyor musun?

Ben hayatı spontane yaşamayı seviyorum. Hayat gelsin ve ben yaşayayım istiyorum. Fakat oyunculuktan başka bir iş yapmayı, oyunculuğa başladığımdan beri hiç düşünmedim. Bu yüzden evet, hayat boyu yapmayı planlıyorum.

Eleştirilerini dinlediğin biri vardır mutlaka hayatında. Kim o kişi?

Güvendiğim, inandığım, samimi ve dürüst bulduğum herkesin eleştirilerine önem veriyorum. Ama en çok önem verdiklerim kesinlikle ailem.. Çünkü beni en iyi tanıyanlar, bilenler onlar.

Takip ettiğin ve beğendiğin oyuncular var mı?

Çok var. Sürekli film izlerken bu isimler değişiyor. Kadınlarda şu sıra en çok izlerken inandığım hatta bayıldığım oyuncu Elisabeth Moss. Ve çocukluğumdan beri Robert de Niro hayranıyım. İşte bu isim hiç değişmiyor:)

En çok canlandırmak istediğin bir karakter desek?

Gereksiz özgüvenli, dengesiz, çok saf ama aptal, düşüncesiz, dominant ama korkak. Tüm bunların yanında her şeyine inandığımız falanlı filanlı bir tip var mı? 🙂

Oyunculuk adına neyi gerçekleştirdiğinde kendini tam anlamıyla ‘başarılı’ hissedeceksin?

Ben başarının uçsuz bucaksız bir şey olduğuna yani sonsuz olduğuna inanıyorum. Benim için bu dünyaya bir şeyler bırakabilmek büyük bir başarı olur. Birilerine ilham olabilmek, birilerinin hayatına dokunabilmek en büyük başarı olur benim için. Bu dünyaya bir değer bırakabilmek.. Sanırım benim de iç huzurum için en güzel başarı bu..

Moda hayatının ne kadar içinde var?

Kendimi bildim bileli kıyafetlere hep ilgim var. Bu yüzden üniversitede moda okuyordum. Yalnız trend veya moda diye bir şeyi satın almıyorum. Modayı takip ediyorum fakat kendimi neyin içinde mutlu hissediyorsam, hangi kıyafetin beni yansıttığına inanıyorsam onu tercih ediyorum.

Gerçekleştiremediğin bir hayalin var mı? İçinde kalan özellikle.

Böyle şeyleri dillendirmeyi çok sevmiyorum.. Belki eskimiş bir düşünce bu ama büyüsünün bozulacağına inanıyorum. Tek bir hayalim var evet ama gerçekleşmesi içinde daha epey vakti var. Eğer gerçekleşirse işte buydu derim ama şimdilik bende kalsın 🙂

Hangi his seni tüm alışkanlıklarını bırakıp bambaşka bir şehre taşınmaya itebilir?

Umut! Bir yerlerde insanların, düzenin, her şeyin daha sakin olduğunu, daha güzel, daha iyi olduğunu bilsem; tüm insanların hoşgörü ve beraberlik içinde yaşadığını bilsem, “umut” etsem.. Bu umutla bavulumu toplar giderim.