Yaz Özel Sayı Kapak Yıldızı Sevda Erginci!
Kariyer yolculuğuna sağlam adımlarla başlayarak her geçen gün başarılarını katlayan bir ismi ağırlıyoruz yaz kapağımızda; Sevda Erginci. Kararlı, tuttuğunu koparan, kendisini çok iyi tanımlayan, üstelik kendiyle bir o kadar barışık ve çalışmaktan yorulmayan bir oyuncu. Yeni hedefleri doğrultusunda koşan, durmayan ve duygularıyla hareket eden biri. Biz de tüm bu yolculuğuna şahit edebilmek için Sevda’yı soru bombardımanına tuttuk ve Çeşme’de harika bir çekime imza attık. Buyrun, siz de çok seveceksiniz!
RÖPORTAJ : TUĞÇE ORÇUNUS & KEZBAN BELET
FOTOĞRAF : AYTEN ALPÜN
STYLING : HAKAN ÖZTÜRK
SAÇ & MAKYAJ : SEVİNÇ GENÇDOĞAN
FOTOĞRAF ASİSTANI : DORUK UĞURLUER
DİJİTAL İÇERİK DİREKTÖRÜ : TUĞÇE ORÇUNUS
DİJ,TAL İÇERİK EDİTÖRLERİ : NAYMAN BATIMOR, KEZBAN BELET, YAREN AKTÜRK, HAMİYET AKTAŞ
20xmlns3A2Fwww.w3.org2Fsvg'3D'020769%201024'3E" data-src="https://bestylemagazine.com/wp-content/uploads/102-Temmuz-Ağustos-Recovered_01-769x1024.jpg" alt="" class="lazyload wp-image-48152">Kariyer yolculuğu, Semaver Kumpanya Çocuk Tiyatrosu’nda başlayan bir oyuncusun. Görüyoruz ki; çocukluk hayallerinin içinde oyunculuğun yeri hep varmış. Her şey nasıl başladı?
Aslında TV’de oyunculuk yapmak hiç aklımda yoktu. Biri aklıma getirmiş olsa yapabileceğime inancım da olmazdı açıkçası. Oyunculuk eğitimi ve çocuk oyunu benim için nereye varacağını düşünmediğim, sadece içinde olmaktan çok keyif aldığım bir alandı. Sonrası da, Ben hiç bunu bir mesleğe dönüştürmeyi kovalamadan, tesadüfi bir şekilde gelişti.
Koyu Kırmızı, Veda, Ver Elini Aşk, Yasak Elma ve El Kızı gibi birçok yapımda bulundun. Bu denli iyi projelerin sana kazandırdığı tecrübeler de oldukça çoktur. Tecrübeler iyi ki var, bugüne kadar ki her projede iyi ki bulunmuşum diyor musun?
2012’den beri durmadan çalışıyorum. Uzun süre tatil yapabilen, boş durabilen biri değilim. Çalışmaya ve tecrübeye çok inanıyorum. İçinde bulunmaktan hiç hoşlanmadığım işler de yaptım, bitsin istemediğim, büyük bağ kurduğum işler de… Ama hiçbiri için keşke yapmasaydım diyemem. Oynadığım her karakter, içinde bulunduğum her set ve tanıştığım herkes iyi ya da kötü çok şey öğretti bana. O yüzden hepsi iyi ki oldu. Benim yolumu oluşturdu ve erken olgunlaşmamı sağladı.
Yasak Elma projesi iddialı bir yapımdı. Belki de döneminin en iyilerindendi. Seni de orada bir sezon boyunca izledik. Zeynep karakteriyle harika bir oyunculuğa imza attın. Sen diziden ayrılalı uzun bir süre de olsa etkileri hala sürüyor. Yasak Elma’da yer alma sürecinden bahseder misin?
Çok kıymetli bir iş benim için Yasak Elma. Bana çok uğurlu geldi. Yönetmenimizin ve yapımcımızın Zeynep için bana güvenmiş olması da çok kıymetli. Bu kadar başarılı olması da tesadüf değil. Çok başarılı bir ekiple kurulmuş bir iş. Umarım daha da uzun olur yolu.
Yeni heyecanın var. Hayırlı olsun TRT 1’deki yeni dizin ‘Seni Kalbime Sakladım’ adlı diziden bahsedebilir misin Nasıl bir karakter bizi ne gibi sürprizler bekliyor?
Hem de ne heyecan! İlk defa bir romantik komedide oynayacağım. Beni çok yıpratmayacak, mutlu çalışabileceğim bir işte oynamak istemiştim ve her bakımdan tam olarak dilediğim gibi oldu. TRT 1‘de yayına giren dizimiz; ekibiyle, senaryosuyla, çalışma koşullarıyla inanılmaz mutlu olduğum, sete gitmeyi iple çektiğim bir iş. İşin daha güzel tarafı sette herkes böyle hissediyor, o yüzden keyfimiz çok yerinde. Bu sahnelere de yansıyor haliyle ve bence seyirci de hissedecek bu güzel enerjiyi. Ayrıca bir romantik komedinin içinde çok güçlü, özgüvenli bir kadını oynayacak olmak da heyecan verici.
Dizide Zeynep karakterini canlandırıyorsun, nasıl bir karakter senden dinleyebilir miyiz?
30 Haziran’da yayına giren dizide Zeynep, mutlu ve güçlü bir ailenin içinde doğmuş, küçük yaşta annesini babasını kaybetmiş fakat dedesinin sevgisi ve desteğiyle ayakları yere sağlam basan, mutlu, neşeli, tuttuğunu koparan bir kadın. Güçlü olduğu kadar duygusal da. Yıllarca Mete’ye duyduğu ve karşılıksız olduğunu düşündüğü aşkla yaşarken tesadüfi bir şekilde karşısına civanmert çıkar ve hem hayatı karışır hem de gerçek aşkla tanışır. Hem hayat dolu ve samimi hem de çok güçlü ve zeki bir kadını oynayacak olmak çok kıymetli benim için.
Saçlarını yeni dizin ‘Seni Kalbime Sakladım’ adlı dizin için mi kestirdin? Çok yakışmış açıkçası.
Hayır daha önce kestirmiştim. Uzun yıllardır da kestirmek istiyordum zaten. Normalde her projede mutlaka saçımı değiştiririm. Burada gerek duymadım çünkü bundan önce oynadığım karakterle bu dizideki karakter zaten tavır ve tarz olarak birbirinden çok farklılar.
Sevda seninle harika bir etkinlik geçirdik geçtiğimiz günlerde. Seni yakından tanıdıkça oldukça mütevazi bir insan olduğunu da daha iyi öğrenmiş olduk. Bu sektörde bu kadar mütevazi kalmak biraz zordur. Sen nasıl böyle kalabiliyorsun?
Neden zor olsun? Ben mütevazi olmalıyım diyerek böyle biri olmaya, daha doğrusu başka biriymişim gibi davranmaya çabalamıyorum açıkçası. Kabul görme ve kendimi sevdirme çabam da yok. Nasıl içimden geliyorsa öyle davranıyorum, öyle yaşıyorum. Bu mesleğin ve sektörün başka türlüsünü gerektirdiğine de hiç inanmadım ve kabul etmedim. Kibrimin olmaması mesleğimle ilgili özgüvenim olmadığı anlamıma da gelmiyor bence.
Geçtiğimiz aylarda Defne Kayalar, Engin Hepileri ve Doğa Halis ile ‘Anne’ isimli tiyatro oyununda rol aldın. Nasıl geçti hazırlanma süreci, sahne önü ve sonrası?
Benim için zor bir süreçti. Yıllardır kamera karşısında bambaşka bir şey yapıyorum. Adapte olmam, eksikleri tamamlamam zaman aldı. Başardın mı peki diye sorsanız hayır tabi ki derim. Mümkün de değil zaten bir oyunla bunu yapabilmem. En azından elimden geleni yapabildiğim bir yerdeyim sadece. Ama her ne olursa olsun bu ekibin ve bu oyunun içinde var olmak benim için muhteşem bir tecrübe.
Bugün bulunduğun, geldiğin noktadan mutlu musun?
Kariyerim de hayatım da çok kendi akışında ilerliyor. Hedefler koymadığım için hayal kırıklığına uğradığım bir şey de olmuyor. Bu hayal kurmadığım anlamına da gelmiyor tabi. Hayatımda var olanlarla ve kendimle çok mutluyum.
Hayalindeki kariyer planının hangi basamağındasın?
Hiç kariyer planı yapmadım. Bunun doğru olduğunu da savunmuyorum fakat bu meslek planlara ve hedeflere uygun değil bence. Çok değişken. Ve tam olarak bu yüzden de benim için çok cezbedici.
Bir röportajında “Teknolojiden mümkün olduğunca uzak bir hayat yaşıyorum” demişsin. Sosyal medyadan seni uzaklaştıran sebep nedir?
Hayatımı kolaylaştıran bazı şeyler hariç ilgimi çeken bir tarafını göremedim henüz. Teknolojinin geleceği de beni hep çok korkutur. Ruhumuzdan, iletişimimizden, anımızdan çalıyor gibi geliyor bana. Sosyal medyaya gelince gerçekten unutuyorum kullanmayı. Çok telefona bağımlı yaşayan biri de olmadım, belki o yüzdendir.
O halde sosyal medyayla aranda olan bağı senin tanımlamanı istesek. Herkesin artık sosyal medyada fazla ulaşılabilir olması hakkında ne düşünüyorsun mesela?
Sosyal medya benim hayatımda, mesleğim için mecburi katlandığım bir şey galiba. Ulaşılabilirlik de bence tercih edilebilir olmalı, dayatılmamalı. Tercih edeni de eleştiremem, etmeyeni de. Fakat dayatılması korkunç bir toplumsal sorun.
“Bir gün bu projede olmak çok isterim” dediğin bir hayali projen var mı?
Hayır yok. Ama karşıma oynamaktan çok zevk alacağım işler çıkacağına eminim.
Sosyal medyadan bu kadar uzak kalmak, seni doğayla daha iç içe yapmış galiba. Doğa demek senin için ne demek?
Sosyal medyayla ilgisi yok aslında. Hep çok sevdim doğayı ve hep içinde kalmaya çalıştım. Hatta bu işi yapmasam kesinlikle İstanbul’da bile yaşamazdım. Belki de tam tersine doğayı çok sevdiğim için teknoloji ve sosyal medyadan uzak kaldım. Kendimi daha ait ve huzurlu hissettiğim başka hiçbir şey yok.
Duygularınla mı yoksa mantığınla mı yaşayan birisindir?
Kesinlikle duygularımla yaşar ve hareket ederim.
Mutfakta nasılsın? En iyi yaptığın yemek nedir?
Çok severim yemek yapmayı, mutfakta vakit geçirmeyi. Hatta oyuncu olmadan önce profesyonel olarak yapmayı da düşünmüştüm. Sonra vakit olmadı tabi ama hala aklımdadır. İyi et ve balık yaparım. Makarna yemeyi çok sevdiğim için çok sık ve iyi yaparım.
Kitap okumak mı, film izlemek mi sana daha yatıştırıcı geliyor? Bir hikayenin önce filmini mi izlersin, kitabını mı okursun?
Okumayı daha çok seviyorum fakat film izlemeyi de seviyorum. Ama ikisi de kendimi yatıştırmak için yaptığım şeyler değil. Sakinleşmek için evimde çocuklarımla olmam yeterli. Onları görünce ne sinir kalıyor ne yorgunluk.
Şu anda hayatta olmayan biri ile tanışıp konuşma fırsatın olsa, bu kim olurdu?
Muhtemelen konuşmaya cesaret edemezdim ama Edith Piaf.
Hayatta yapmayacağım dediğin 3 şey nedir?
Hiçbir şey! Ne zaman bir şeyi çok sert eleştirsem ya da asla yapmayacağımı söylesem karşıma çıktı ve bir şekilde yapmak zorunda kaldım. Bu yüzden asla kelimesini kullanmayı da bıraktım.
Hayatın boyunca tek bir şarkı dinleyeceğini bilseydin, hangi şarkıyı seçerdin?
Led Zeppelin – Stairway To Heaven.
Sabah uyandığında modun nasıl olur? Uyanır uyanmaz neşeli şarkılar eşliğinde dans edenlerden misin, uyanmak için çaba sarf edenlerden mi?
Yıllardır uyku problemim var. Çok zor uyurum ve çok zor, sinirli uyanırım. Uyanır uyanmaz biriyle görüşmemeye ya da bir yere gitmemeye çalışırım gerginliğimi kimseye yansıtmamak için.
Spot : Oynadığım her karakter, içinde bulunduğum her set ve tanıştığım herkes iyi ya da kötü çok şey öğretti bana. O yüzden hepsi iyi ki oldu. Benim yolumu oluşturdu ve erken olgunlaşmamı sağladı.
