Elmas Özler & Bluechip Creative Events Kurucu Ajans Başkanı

Etkinlik sektörünün farklı alanlarında 28 yıldır başarılı ve inovatif atılımlarıyla fark yaratan ve başarılarıyla adından söz edilen bir kadın girişimci. Aileye, topluma, çevreye, doğaya karşı sorumluluklarının bilincinde olarak, insan olmanın gerektirdiği değerlerle yaşamaya çalışan aynı zamanda birçok sektöre ve kişiye istihdam sağlayan çok özel bir kadın.
Mesleğinizin üzerine yoğunlaşmadan önce Kadınlar Günü özelinde sormak istediğimiz bazı sorular var. Ülkemizde kadın olmak size ne ifade ediyor?
‘Kadın İnsan, İnsan Kadın’ olmayı seviyorum. Üretkenlik, anlayış, şefkat ve hoşgörünün kadın ruhunun doğal bir parçası olduğuna inanıyorum. Kendi kimliğimin farkına vardığım ilk andan itibaren, kadın olmanın getirdiği bu değerleri önemsedim ve yaşamımda bunları korumaya çalıştım. “Kadın olmak, dünyaya yumuşaklık ve direnç arasında bir denge getirir.” diyor – Maya Angelou. Kadın olmanın bir değeri var. Ben bu değeri yaşayan şanslılardanım. Dilerim tüm kadınlar değerli yaşayabilsin. Ülkemizde kadın gücü açığa çıkmayı bekleyen müthiş bir cevher ve potansiyel. Gelişmiş şehirlerde iş, sanat, spor, kültür, üretim, yönetim alanlarında kendini ifade etmiş kadınlara henüz potansiyelini ortaya koyma fırsatı bulamamış kadın gücünü eklediğimizde ekonomimize, gelişimimize katkı sağlayacak müthiş bir gücün kaynağı olduğunu düşünüyorum.
Peki kadın olmanın verdiği his, yaşam enerjinize ve yaşama şeklinize yansıyor mu sizce?
İnsan olmanın önemine inanıyorum. İnsan olmak her gün gösterilmesi gereken bir özveriyi, çabayı temsil ediyor bana göre. Üretkenlik, empati, merhamet ve hoşgörü, kadın ruhunun doğal bir ifadesidir.
Tam olarak yaptığınız meslek nedir? Bir kadın girişimci olarak ne tarz zorluklarla karşılaşıyorsunuz?
Kurum içi ve kurum dışı iletişim etkinliklerin yurt içinde ve yurt dışında yönetimini üstlenen bir etkinlik ajansıyız. Markaların hedef kitlelerine yönelik mesajlarını etkin aktarmayı görev bilen deneyimsel etkinlikler, lansmanlar, toplantılar, buluşmalar, festivaller planlıyor ve yönetiyoruz. Tam bir takım çalışması gerektiren süreç yönetiminde bizim gibi etkinlik ajanslarının son derece birleştirici ve hedeflere odaklı olmayı gerektiren bir rolü var. Kadın olarak sözümüzün dinlenmediği, dikkate alınmadığı durumlar oldu ama orada takılıp kalmadığımızı inançla söyleyebilirim.
Aynı mesleği yapan erkeklere göre sizin kadın olarak farklı açıdan bakabildiğinizi düşündüğünüz kısımlar neler?
Kadınların ve erkeklerin farklı güçlü yönleri ve özellikleri var. Bir yarış içinde olmak yerine güçleri birleştirmeyi tercih ediyoruz biz. Benim görüşüm, iş çevremde gözlemleyebildiğim kadar ile sınırlı kalabilir. Gözlemim; kadınlar var oldukları, ürettikleri her alanda ruhlarını ortaya koyma, duygusal zeka ile durum ve ortamları yönetme, detay ve estetik düzenlemelerde daha iyi bir ifade biçimi sergiliyorlar. Başarılılar.
Dünya çapında kutlanan Kadınlar Gününün ülkemizde de yeterli ilgiyi gördüğünü, önemsendiğini düşünüyor musunuz?
Kadınlar Günü, kadın haklarının desteklenmesi ve kadınların toplumsal rollerinin vurgulanması açısından önemli bir sembol. Dünyada pek çok ülkede kadının görünmezliğini sanıyorum hepimiz biliyoruz. 2023 yılı içinde Aile ve Sosyal Hizmet Bakanlığı verilerine göre Türkiye’de hala yılda 11.000 civarı kız çocuğu çocuk yaşta çocukken evlendiriliyor. Çocuk gelinlerin ve eğitim alamayan kız çocuklarının varlığından bahsedebiliyorsak alınacak yolumuz var demektir. Her bir kız çocuğunun eğitim alma hakkının korunması ve desteklenmesi, hepimizin sorumluluğudur. MEB 2022 verilerine göre 900 bin civarı kız çocuğu eğitim alamıyor. Kız çocuğunun eğitim alma hakkı var ve bu haktan mahrum kalmasının önünü açmak her birimizin sorumluluğunda. Ama kız veya erkek çocuklar okusun, eğitim alabilsin, hayal kurabilsin, sağlıklı ve destekleyici ortamlarda büyüsün. Hepimizin dileği bu değil mi?
Eski zamanlara göre şimdiki nesilde kadınların istedikleri meslekleri yapabilme özgürlüğünün olduğunu düşünüyor musunuz?
Nijerya kökenli yazar Chimamanda Ngozi Adichi: “Kadınların kendi hikayelerini yazma özgürlüğüne sahip olmaları, toplumun güçlenmesine ve ilerlemesine katkı sağlar.” diyor. Biz de bunu hayal ediyoruz. Toplumda herkesin eğitimde, yaşamda, sosyal haklarda eşit fırsatlara sahip olması ve kendi istediği mesleği seçebilmesi çok güzel olurdu. Kadınların istedikleri meslekleri yapabilme özgürlüğü azınlık için geçerli bir durum bence. Çok iyi eğitim imkanları sunulmuş, hayal kurabileceği özgür ve destekleyici bir ortamda yetişmiş kadınlar kendi hayali peşinde rahatça koşmuş istediği meslekte varlık göstermiş olabilir. Ama zor koşullardan gelerek daha iyiye doğru hayal kuran ve hayalinin peşinden koşma cesareti olan azınlık bir grup ise yaptığı işi sevmeyi öğrenmiştir ya da tesadüfen sevdiği işi yapıyordur.
Ben onlardan biri olduğumu düşünüyorum. Biraz tesadüfler ile buldum yolumu. O yolda çok çalıştım, yolumu açtım. İşimi çok sevdim. Çok sevdiğim işler yaptım. Bu dönem daha çok çevreye, hayvana, doğaya iyi gelecek uğraşlar içindeyim ve bu beni çok mutlu ediyor. Kendimi faydalı hissediyorum.
‘Beni ben yapan başlıca özelliklerim’ diyebileceğiniz 3 başlık nedir?
Aileye, topluma, çevreye, doğaya karşı sorumluluklarımın bilincinde olarak, insan olmanın gerektirdiği değerlerle yaşamaya çalışıyorum. Her gün yeni bir iyiliğe başlangıç yapabilmeyi diliyorum. Bu nedenle çalışkanlık, sabır, iyimserlik ve dürüstlük gibi değerleri önemsediğimi söylemeliyim. “İnsan olmak, her gün yeni bir başlangıç yapmaktır ve içimizdeki iyiliği dünyaya yayma çabasıdır.” – Anne Frank. Her gün iyiye doğru umutla yepyeni başlangıçlara doğru ulaşmak için sabırla çabalamaktan yanayım.